Neredeyse tüm dünyada siyahi kişilere yapılan ırkçılıklar sorun olarak görülmektedir. Herhangi yapılan ırkçı davranışın aslında hiç iyi olmadığını insanlar arasında büyük ayrımlara sebep olduğu anlatılmak istenir. Amerika'da yıllardır dile gelen ırkçılık konuşmaları başta siyahi lider olarak tanımlanan Martin Luther King siyahi kişilerin haklarını savunmak istediği bu davada yanındakilerden destek alarak başlattığı akımla tüm dünyayı etkilemiştir. Bu çıkışlar tüm ırkçı kişileri etkilemiş ve yıllarca korkulan olmuştur. Ancak bu sözlerin etkisi geçince tekrar başlayan saldırıları kovmak için siyahiler tekrar bir olmayı ve bu sefer onlara destek çıkanlarla birlikte tüm bu renk ayrımını yok etmek için harekete geçerler. Başta tüm Amerika olmak üzere tüm dünya onların aslında ne istedikleri konusunda fikir sahibi olarak yapılanların bir kez daha yanlış olduğu konusunda karar verirler. Büyük liderlerinin bıraktıklarını geri almak için yola çıkıcaklar.

Uyandığında çevresinde kimse olmadığını gören genç kız buraya nasıl geldiğini anlayamaz. Çevresi hep camlarla kaplı olduğunu ve aslında fanus gibi kriyonejik bir yapıda olduğunu fark eder. Burada kullandığı oksijenin oldukça kısıtlı olduğunu çaba sarf ettiği her dakika ölümün ona yaklaştığını öğrenir. Ne yapacağı konusunda hiçbir fikri olmadığı gibi buradan çıkmak için elinden geleni yapmak ister. İlk başta geçmişi hatırlayarak buraya neden geldiğini kimlerin yanında olduğunu çözmek üzere düşünmeye başlar. Burada yalnız olmadığını fark eden kadın diğerlerinin de kaçması buradaki deneylere alet olmaması için birçok planlar yapmaya başlar. Tabi ki bu planları kendisi yapmadan önce etrafındaki insanlara deneyerek onların zarar alıp almadığını öğrenip onları kendi çıkarı için mecburen kullanmak zorunda olduğunu öğrenecektir.

Yalnız başına yaşayan ve hayatında hiç evlenmemiş kukla sanatçısı her zaman bir oğlu olmasını istemiştir. Fakat zaman geçmiş ve onun artık çocuğu olmamıştır. Bunun üzerine kendisine tamda istediği gibi kukla yaparak onunla vakit geçirmeye başlar. Bu kukla nasıl olduğu bilinmez sihirle konuşmaya, kendi kendine hareket etmeye başlar. Kukla sanatçısı çok farklı düşüncelerdeyken ahşaptan olan çocuğuna sahip çıkarak onunla baba oğul ilişkisinde zaman geçirmeye başlar. Pinokyo adındaki bu çocuk ise yaşadığı bu yere uyum sağlamaya çalışır. Özellikle babasına oldukça iyi evlat olmak ister. Lakin çevresindeki çocuklar sürekli olarak onu aşağılayıp yanlarına çekmeye çalışır. Küçük Pinokyo onlar gibi olmadığından dolayı her geçen gün üzülse de babasına verdiği sözü hatırlayarak onlardan daha iyi olma yolunda ilerlemeye başlar. Yapacağı her adım onun için çok önemli olacaktır.

Dünya büyük zombi salgını yaşamış ve hayatta kalanlar gizli korumalı üstlerde sağlıklarını koruyarak yaşamaya çalışırlar. Birçok insan bu saldırgan zombilerin kendilerini günün birinde yok edeceğini fark etse de bunu düşünmek onları çok yıpratacağı için asla dile getirmezler. Hayatını tek başına devam ettirerek zombileri birer birer avlayan genç kadın yolda bulduğu sağlıklı insanların yaşadığı üsse gitmeye karar verir. Burada belki de onun birkaç gece de olsa dinlenme şansı olacaktır. ASla sabit kalmayacağı gibi kimseye güvenmemesi onun hayatta kalmasında büyük unsurdur. Fakat son kalan bu sağlıklı yaşam alanı büyük zombi dalgasını aşamayacağı için tüm insanlık tehlikededir. Sadece dinlenmek istediği bu yerde kalan masum insanlar tamamen onun sorumluluğu altına girip kurtarılmak zorunda gibi gözükürler. Burada yaşayan insanları kurtarmak için kendi canını tehlikeye atar.

Malena, eşiyle yaşadığı sorunlar sebebiyle ondan ayrılarak tek başına yeni bir hayat kurar. Oldukça az stres olduğu mutlu hayatında birde çocuk evlat edinmek ister. Bunun için farklı şehirde yaşayan kadınla anlaşır. Tek istediği onun için çocuk doğurması ve doğumdan sonra evlatlık işlemleri halledilmesidir. Aylar boyunca onun çocuğuna hamile olduğunu söyleyerek Malena'dan para koparan kadın doğum zamanı yaklaştıkça bazı çekinme durumlarına girer. Malena kendi evladını almak için kadının yaşadığı şehre gidip tüm hastane işlemlerini halleder. Ancak aylardır para ödediği karnındaki bebeğe baktığı kadın ortalıktan kaybolunca kendisini dolandırılmış, kandırılmış olarak hisseder. Bu hissiyat oldukça kötüyken yaşadıklarını hastanede bir adama anlatarak yardım ister. Tamda bu esnada eşinden ayrılmış olan adamda aynı duyguları yaşadığından bahsedip ikili arasında yeni ilişki doğmasına sebep olur.

Yaşadığı küçük kasabada bisiklet tamir ederek geçimini sağlayan Raoul, her yaştan insanın farklı bisikletleri hakkında bilgileri vardır. Kasabadaki herkes onu bu konu için profesör ilan eder. Lakin bu kadar bilgisi olmasına rağmen asla bisiklete binmeyi bilmemektedir. Bu sırrını kimseyle paylaşmadığı gibi ona sorulan sorulara karşılık bisiklet binmek istemediğini dile getirip kaçmaya başlar. Günün birinde onun sırrını öğrenen genç adam ona yardım etmek ister. Tamir ettiği, hatta hayran olduğu bisikletlerin üzerine binerek artık kasabanın her köşesini gezmesi gerektiğini düşünür. Kendisiyle böylesine ilgilenip tüm denge problemlerini aşmasına yardım eden gencin emeklerini boşa çıkarmak isteyen Raoul Taburin her sabah kalktığında kendi başına sürüş çalışmaları yaparak dengesini korumaya ve bir an önce harekete geçmeye başlayacaktır.

Mia, ailesiyle beraber Londra'da yaşam sürmektedir. Burada klasik İngiliz yaşamını sürdürürken babası yeni kuracağı iş için Afrika'ya gitmeleri gerektiğinden bahseder. Henüz on yaşında olan küçük kız ailesinin bu aldığı karara karşı çıksa da çok sesini duyuramaz. Güney Afrika'da kuracağı çok büyük Aslan çiftliği sayesinde burada önemli odak merkezi kuracak olan babası çok büyük hayaller kurar. Ancak İngiltere ile olan bağlantısı yok olacağı için kafalarında birkaç küçük soru işareti bulunmaktadır. Zaman geçtikçe genç kız büyük ve yeni doğmuş bir aslan yavrusuyla hiç olmadığı kadar yakınlaşıp mükemmel dostluk kurarlar. Babasının rahatsızlığından sonra bu çiftliği devralarak hayvanların bakımlarıyla ilgilenmek artık onun için mecburi görev olmuştur. Eski ülkesi olan İngiltere'yi ise hiç özlemediği gibi kendisine kurduğu sakin hayatında oldukça mutlu şekilde ilerleyiş göstermektedir.

Bir polis memuru şehirde kaybolan küçük kız çocuğunu aramaya başlar. Günler geçtikçe çocuk hakkında hiçbir delil bulamaz ve üstleri artık davayı bırakması gerektiğini belirtir. Burada mesai süresini çok harcadığı için onu birçok iş yoğunluğu beklemesi mecburi olarak ona baskılar yapar. Genç adam ne yapacağını bilemezken gözlerin uyku girmez. Çünkü meslek hayatı boyunca neredeyse hiç böylesine vaka ile karşı karşıya kalmamıştır. Yöntemlerini değiştirerek bazı kişilerle konuşmaya başlayan adam sonunda doğa üstü kimselerin görmediği varlıklarla konuşarak küçük kız hakkında bilgiler toplar. Ancak bunu yaparken kendisinden mecburi olarak bazı fedakarlıklar vererek tek istediği olan tatlı kızın ailesini mutlu etme isteğini gerçekleştirmeye çalışır. Hemde artık bu davayı çözmüş olarak kendisine kabul ettirecektir.

Dünyaya gelen uzaylılar insanlar tarafından dost canlısı olarak görürler. Yıllarca hem uzaylılar hemde dünyanın sakinleri beraber yaşayarak aynı ortamda savaşmadan devam ederler. Bazı kişiler bunun büyük hata olduğunu düşünüp iki cins arasını kızıştırmak isterler. Lakin ne yapsalar ellerinden bir şey gelmez. Günün birinde sadece insanların etkilendiği virüsle tüm dünya kasıp kavurulur. Bu virüsün uzaylılardan gelmesi daha sonra insanların uzaylılara karşı savaşma isteğinin artması büyük savaş çıkartır. Virüsü kapan insanlar her uzaylıya saldırır ve uzaylılar kendilerini korumak için insanları öldürür. Hala sağlıklı olup bu kaosun son bulmasını isteyen Rose kendisi gibi düşünen tüm insanları bulup onları kendisinin belirlediği güvenli bölgeye götürmeye karar verir. Aldığı bu karar çok zorlu ve imkansız macera gibi gözükecektir.

Şehrin psikopat katili olarak işlerini tamamen gizli yapan Frank birçok kadını öldürerek onların yüzlerini cansız mankenlere geçirip şehrin bir köşesine bırakmaktadır. Genellikle sempatik tavırları insanlar üzerinde çok ilgi çekici tavır getirir. Birçok kadın ondan etkilenmeye başlar. Günün birinde Anna adındaki kadın onunla zaman geçirmeye başlar. Normalde kurbanlarıyla asla duygusal bağ kurmayan Frank onunla yaptığı hata sonucu içinde sevgi oluşur. Her geçen gün Anna'yı öldürmek istese de bir türlü yapamaz. Bazı şeyler ona engel olur ama günler geçtikçe içindeki öldürme hissi artar. Bu his onu hareketsiz hale bile getirir. Yaşadığı kentin her köşesine bıraktığı cesetlerle yaptığı koleksiyonu ona gösterip onu da koleksiyonun en özel parçası olarak değerlendirmek isteyen Frank Anna'yı evine davet ederek gizli işlerini göstermeye çalışacaktır.

Eski ormanlık bir alanda ev bulan yeni evli çift buradaki evi alıp şehirden birazcık uzaklıkta olan yerde kafa dinlemek isterler. Huzuru bulduklarını düşünerek sakin hayatları kaldığı yerden devam eder. Günün birinde yatak odasının içerisinde bulunan kitaplığın arkasında özel kapı olduğunu fark ederler. Bunun üzerine kapıyı araladıklarında sadece şanslı insanların bulabileceği efsanevi odayı bulurlar. Bu odaya girip içeride istediğini dileyen insanlar anında istediklerine sahip olabilmektedirler. Yeni evli olmalarına rağmen çocukları bir türlü olmayan ikili tatlı küçük çocuk dilerler. Dilekleri birkaç gün içinde gerçekleşir ancak bu sefer kafalarında yeni ihtiyaç olmaya başlar. Zaman geçtikçe evdeki düzen bozularak onları garip şekilde isteklerini karşılayarak her geçen gün daha büyük lanetleyecektir.

Michèl eşinden ayrıldıktan sonra yıllarca kendisine bir hayat çizgisi koyar. Çevresindeki insanlar farklı hayat yaşayan kadın çalıştığı şirkette başarıları ileri şekilde giderek burayı satın alır. Tüm dünya onun hayatını konuşurken o mutlu olmaya çalışır. Olgun yaşlarda olan kadın günün birinde evine girdiğinde bazı şeylerde farklılıklar hisseder. Neler olduğunu öğrenmek için gezerken üzerine yürüyen bir erkek görür. Neler olduğunu anlayamayan kadın oldukça kötü bir an geçirerek cinsel saldırıya uğrar. Tüm psikolojisi ve hayatını kaybeden kadın etrafında kimse olmadığı için zorlu günleri tek başına atlatmak zorunda kalır. Ona yardım etmesi için bazı doktorlar el uzatsa da bir türlü onları kabul edemez. Sakin hayatını bir köşeye bırakarak kendisine bunu yapanların acı çekmesini istediği için tüm servetini vermeye karar verir.

Uzun yıllar kendi isimlerinden bahsettiren Vikinglerin yaşadığı macerayı anlatan filmdir. Babasının yanına gitmek için yola çıkan Vikingli genç büyük bir maceraya atılır. Günün birinde çıktığı yolculukta seyahat esnasında mola vermek ister. Burada bulduğu adada esrarengiz şekilde karşına büyülü kılıç gelir. Bu kılıcın neler yapabileceği efsanelere göre bilinirken genç adam elindeki bu büyük silahı hemen gemisine taşıyarak babasına sormak için eve gider. Krallığa geldiğinde Vikingler için büyük lanet anlamına gelen kılıcın tekrar yok edilmesi istenir. Birçok korsan bu kılıç için çoktan yola çıkarak krallığı yok etmek isterler. Lakin genç adam gemisine tekrar atlayarak kılıcı yok etmek için arkadaşlarıyla beraber amansız yolculuğa çıkar. Bir taraftan elindeki gücü yok etmek istemezken diğer taraftan tüm çevresindeki insanları bu kötülükten kurtarmak için başka yolu olmadığını fark eder.

Ailesiyle zor şartlar altında olduğunu düşünen Afrika'dan kurtularak Almanya'da yeni hayat yaşamak isteyen genç adam yolculuğa çıkar. Bu uzun yolculukta bir çok kişi onların hayalleri yüzünden kandırılmasına sebep olmuşlardır. Genç adam bunca olaya rağmen babasının ve annesinin inançlarına inanarak yola devam ederler. En sonunda Akdeniz'de bulundukları gemi batar ve herkes ölür. Burada tek sağ kalan kişi olması ve bir balıkçı teknesi sayesinde karşıya geçmesi onun tüm hayallerini yok eder. Almanya'ya gelmiş olması artık hiçbir şey ifade etmediği gibi bu yolda ebeveynlerini en yakın arkadaşlarını kaybetmiştir. Kendisine kuracağı hayaller her zaman eksik olduğu için asla mutlu olamayacaktır. Bunun üzerine dram dolu kitap yazarak mülteci olarak yaşadığı tüm zorlukları içinde barındırır.

Hiç bilmediği bu şehre yeni gelen genç kız hayallerinde ki gibi yaşamak ister. Sahil kenarında mutlu giden ilişkisi ve burada kuracağı masum hayatı oldukça keyifli olacaktır. Fakat bu şehre geldiğinden beri her insanın önemli işleri olduğu gibi onunla ilgilenen birilerinin olmadığı konusunda kendisini ikna etmiştir. Ta ki çok seveceği adamı görene kadar düşünceleri bu yönde olacaktır. Genç kadın hayatı boyunca ona verilmeyen değeri birisinde bulduğu için ona sonsuza dek sadık kalacağına söz verir. Kısa sürede evlilik planları kurmuşlardır fakat bunu gerçekleştirmek için birbirlerine son sözlerine verip bu konudaki yaşantılarını ve yaşadıklarını kenara bırakmak isterler. Hayat onlara karşı asla adil olmasa da birbirlerine karşı böyle düşüncelerden uzak durmak zorunda kalırlar.